COVID-19 pandemisi sürerken ve salgın tam olarak kontrol altına alınmadan 1 Haziran'da başlatılan yeniden açılma süreci ardından Haziran ortasında başlayan Türkiye genelindeki vaka artışları Temmuz ayı boyunca da devam ederek bugün bulunduğumuz vahim noktaya kadar geldi. 1-7 Haziran 2020 tarihlerinde, “yeni normal dönem”in ilk haftasında, günlük doğrulanmış yeni hasta sayısı ortalama 884’ken, 20-26 Temmuz 2020 tarihleri arasında bu sayı 923’e yükselmiştir. Benzer biçimde 1-7 Haziran 2020 tarihlerinde yapılan 10 bin PCR testi başına 207 yeni hasta tespit edilirken, bu sayı 20-26 Temmuz 2020 haftasında yüzde 36’lık bir artışla 10 bin PCR testi başına 282 yeni hasta sayısına yükselmiştir. Bu süreçte en çok vaka artışının yaşandığı iller arasında Ankara; Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca'nın da basın açıklamalarında dikkat çektiği gibi sürekli olarak ilk 5 il arasında yer aldı.
Sahada aktif çalışan sağlık emekçilerinden (filyasyon ekibinde görevli, poliklinik hizmeti veren ve yoğun bakımda görevli sağlık çalışanlarına kadar) aldığımız bilgiler doğrultusunda Ankara’da günlük pozitif Covid-19 vaka sayısının bine yaklaştığını belirtmek istiyoruz.
Son günlerde yaşanan vaka sayısındaki artışla birlikte Ankara’da sadece COVID-19 hastalarına sağlık hizmeti sunan pandemi hastanelerin servis ve yoğun bakım üniteleri yüzde yüz doluluk oranlarıyla hizmet vermektedir. Pandemi hastaneleri dışındaki kamu sağlık kuruluşlarının yoğun bakımlarında da ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır.
Özellikle pandemi hastanelerinde anlık olarak değişmekle birlikte doluluktan dolayı servis ve yoğun bakım üniteleri COVID-19 hastası kabul edemez hale gelmiştir. Klinik olarak semptomu olan ve akciğer tomografisinde yaygın pnömonik infiltrasyonu bulunan hastalara yer bulunmamaktadır. Yoğun bakım ünitesinde yatması gereken hastalar acil servislerde sedyeler üzerinde takip edilmektedir. Bu hastanelere başvuran hastalar zaman zaman diğer hastanelere yönlendirilirken, pandemi dışındaki hastaneler, normal sağlık hizmeti sunan sağlık kuruluşlarında da yer bulunamayınca hastalar evlerine gönderilmektedir. Yeniden açılma döneminde yani 1 Haziran’dan itibaren normal sağlık hizmeti sunumu için planlanan ve pandemi hastanesi olmayan birçok hastane vaka sayılarındaki artış nedeniyle COVID-19 hastası dışında hastaya hizmet verememektedir.
Pandemi hastanelerinde salgının en yoğun olduğu Nisan Mayıs aylarında dahi her odaya bir pozitif hasta kabul edilirken, şimdilerde bu odalara ikişer hasta yatırılmaktadır. Ankara’da kamu özel işbirliği ile işletilen bir hastane de COVİD-19 hastalarının kabul edildiği her biri yoğun bakım ünitesinin hasta kapasitesi normal koşullarda 16 iken bu yoğun bakım ünitelerine de 8'er hasta ilave edilmiş, 16 hasta kapasiteli yoğun bakım ünitelerinde 24 hastaya hizmet verilmeye başlanmıştır.
Öte yandan sadece COVID-19 hastası kabul etmesi gereken pandemi hastaneleri sağlık kurulu hizmetine de açılarak günlük 100'ün üzerinde Sağlık Kurulu hastasına hizmet verilmeye başlanmıştır. Yaşlı ve kronik rahatsızlığı bulunan hastaların, COVID-19 hastalarıyla aynı ortamda sağlık hizmeti almaları büyük bir risk oluşturmaktadır.
Söz konusu yoğunluk, pandemi hastanelerinde fiziksel mesafe ve hijyen önlemlerinin de geri plana itilmesine ve uzayan kuyruklarda bulaş riskinin çok fazla artmasına sebep olmuştur.
Yeniden açılma döneminde yaşanan vaka artışları ve hükümetin şeffaflıktan uzak politikaları sağlık personeli üzerinde tedirginlik, kaygı artışı, tükenmeye kadar varan etkilere yol açmıştır. Pandemi sürecinde 51 sağlık çalışanı, 1 Haziran'dan itibaren ise 8 sağlık çalışanı daha hayatını kaybetmiş olup, sağlık çalışanları enfekte olmaya devam etmektedir. Ne yazık ki gelinen noktada salgın kontrolsüz bir şekilde, gayri ciddi ve bilimsel veriler dışındaki yönetsel kararlarla bastırılmaya çalışılırken, tüm sorumluluk bireylere yüklenmektedir.
Sonuç olarak salgın döneminde ancak bulaş kaynağına ulaşarak, karantina ve izolasyon sağlanarak bulaş engellenebilir. Temel koruyucu sağlık hizmetinin; epidemiyoloji bilimine uygun yapılmadığı ve hastaların tedavi kurumlarında karşılandığı durumlarda sağlık kuruluşları yetersiz kalabilir ve toplum ve elbette sağlık çalışanları ağır bedeller ödemeyle karşı karşıya kalabilir.
Ankara Tabip Odası olarak anket sonuçlarını açıklarken amacımız sağlık çalışanlarının yeniden açılma dönemine ilişkin görüşlerini alarak durum tespiti yapmak ve sorunların çözümü konusunda sağlık yöneticileri ile iletişime geçerek sağlık çalışanlarının fiziksel, ruhsal, sosyal yönden sağlıklı kalmalarına katkıda bulunabilmektir.
Meslek örgütü olmanın sorumluluğuyla; sağlık çalışanlarına düzenli tarama testi, çalışma koşullarının pandemiye uygun düzenlenmesi, eksiksiksiz kişisel koruyucu temini başlıca taleplerimizdir.
Sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz.
Yeniden Açılma Süreci Anket Analizini incelemek için tıklayınız.
Ankara Tabip Odası