Pandemi sürecine ilişkin alınan tedbirlerin yavaş yavaş kaldırılması üzerine Ankara Tabip Odası yeniden açılma döneminde sağlık hizmeti sunumuna ilişkin önerilerini 20 Mayıs Çarşamba günü twitter üzerinden düzenlediği basın açıklamasında kamuoyu ile paylaştı.
Basın açıklaması öncesinde söz alan ATO Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Gülgün Kıran, ülkemizde Sağlık Bakanlığı tarafından doğrulanmış ilk Covid-19 tanısı alan vakanın açıklanmasının üzerinden geçen iki aylık süreçte, olguların ve ölümlerin yaşa, cinsiyete, il ve ilçelere, sosyal sınıf ve risk gruplarına göre dağılımı açıklanmamasına rağmen son iki haftadır normalleşmeye yönelik adımlar atıldığını kaydetti.
Salgın eğrisinin tamamen düşmediğine işaret eden Dr. Kıran, Sağlık Bakanlığı tarafından ortalama olarak her gün bin civarında yeni vakanın açıklandığı, bin kadar hastanın yoğun bakımda yaşam mücadelesi verdiği, düne kadar ortalama 45-50 ölüm sayısının açıklandığı bir ortamda normalleşmeden bahsetmenin çok da doğru olmayacağını söyledi.
Pandemi süreci sonrasında eski normale dönüşün olmayacağının herkes tarafından kabullenildiğini belirten Dr. Kıran, çalışma, yaşam, ticari ve toplumsal alanların yeniden açılmasının bilimsel veriler ışığında, beklenen ikinci ve daha sonraki dalgaların etkilerini en aza indirmeyi sağlayacak detaylı önlemlerle birlikte yürütülmesi gerektiğini aktardı.
Dr. Kıran, Dünya Sağlık Örgütünün salgın sonrası geçiş döneminde karşılanmasını istediği bir takım ölçütler belirlediğini ve sağlık alanında bu ölçütleri Covid 19 tanısı alan hastaların ihtiyacı olan sağlık hizmetleri ve pandemi sürecinde ertelenmiş olan olağan ya da kronik hastalıkların yönetimine yönelik sağlık hizmetleri olarak 2 ana kulvarda topladığını belirtti.
ATO olarak pandeminin erken açılma sürecinde sağlık hizmetleri sunumunu bilimsel verilerin ışığında, toplum sağlığını da gözeterek ele almaya çalıştıklarını belirten Dr. Kıran, bu konuda destek veren hekimlere teşekkür edere k “Yeniden Açılma Dönemi İçin Sağlık Hizmetlerine Yönelik Önerilerimiz” başlıklı basın açıklamasını okuması için sözü ATO Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Vedat Bulut’a verdi.
Dr. Bulut, pandemi döneminde COVID 19 hastası dışındaki hastaların da sağlık hizmetine ulaşabilmesi ve nitelikli risksiz bir sağlık hizmeti alması gerektiğinin önemine işaret etti.
Dr. Bulut, poliklinik ve ameliyathane hizmetleri olarak 2 ana grupta hazırlanan önerileri şu şekilde sıraladı.
Poliklinik hizmetleri ile ilgili öneriler
1-Poliklinik hizmetleri doğru havalandırma sistemleri olan odalarda sürdürülmelidir. Pencere bulunmayan ve dış ortamla bağlantısı olmayan odalarda hizmet verilmemelidir.
2-Merkezi Hasta Randevu Sistemi ile her hastanın poliklinik hizmeti alacağı saat belirlenmeli, poliklinik girişlerinde ve bekleme salonlarındaki temas sayısı minimumda tutulmaya çalışılmalıdır.
3-Her muayene sonrasında mutlaka poliklinik odalarının havalanmasına izin verecek şekilde hasta kabulü yapılmalıdır.
4-Bekleme salonlarında ve poliklinik önlerinde 2 metrelik fiziksel mesafe kuralı gözetilmelidir.
5-Her hastaya, varsa refakatçisine de maske temin edilmeli, poliklinik girişlerinde ve hastane girişlerinde dezenfektan bulundurulmalıdır.
6-Her poliklinik odasında kapı kolu, muayene masası, steteskop, tansiyon aleti ve ultrasonografi probu gibi sık ve doğrudan temasın olduğu yüzeyler aralıklı olarak dezenfekte edilmelidir.
7-Tüm polikliniklere hastalar randevu ile başvurmalı kabul edilmelidir. Detaylı anamnez ve fizik muayeneye olanak sağlayacak, fiziksel teması en aza indirgeyecek ve uygun dezenfeksiyon işleminin gerçekleştirmesine imkan sağlayacak şekilde günlük hasta sayıları azaltılarak, randevular 30 dakika arayla verilmelidir.
8-Polikliniklere başvuran hastalara girişte ateş ölçümü yapılmalı; temas öyküsü, ateş, öksürük ve boğaz ağrısı gibi şikayetler olan hastalar mutlaka triajdan geçirilmelidir.
9-Poliklinikte çalışan sağlık çalışanına günlük mesai saati için en az 2 cerrahi maske, yeterli sayıda eldiven, siperlik ve dezenfektan temin edilmelidir.
10-Kronik hastalıkları bulunan hastalar önceden belirlenerek; kendileri randevu alamadıkları durumda, merkezi bir sistemle bu hastalara belli aralıklarla randevu oluşturulmalıdır
11-Onkolojik bir tanısı olan, kemoterapi alan ve bağışıklık sistemini baskılayıcı tedaviler alan romatolojik ya da organ nakilli hastalar için personellerin 2 haftada bir tarandığı; hiç bir kısmında COVID hastası bakılmayan hastaneler (temiz hastane) ayrılmalı ve bu grup hastalar bu sağlık kuruluşlarından sağlık hizmeti almalıdırlar.
12- Bu hastaların hastanelere ulaşımı ücretsiz şekilde kamusal bir hizmet olarak sağlanmalı, tetkik ve tedavi süreci sonrasında eve ulaşımı için de bu hizmet verilmelidir.
13-Pandemi boyunca tüm hastanelerde yataklı servis hizmetleri tek kişilik odalarda verilmelidir. Refakatçi gerekmedikçe hastalar izole şekilde yatırılmalı ve ziyaretçi girişleri kısıtlanmalıdır.
Ameliyathaneler için öneriler
Elektif operasyonlarda hastanın test sonucu negatif ise alınması gereken önlemler
Testlerin güvenilirliği %100 olmadığı için test sonucu negatif dahi olsa hasta servisten ameliyathaneye transferi sırasında mutlaka cerrahi maske takmalı. Aynı şekilde transportunu sağlayan personel de cerrahi maske takmalı.
Hastalar ameliyathane kapısında bekletilmeden hızlıca negatif basınçlı operasyon odasına alınmalı. Bunun organizasyonu için tüm sağlık çalışanları aktif iletişimde olmalı.
Yapılacak işleme uygun anestezi yöntemi seçmek bu dönemde bulaşı engellemek açısından oldukça önem arz etmektedir.
Spinal anestezi ile alınabilecek vakalar eğer hastanın buna engel bir durumu yoksa mutlaka önerilmeli ve uygulanmalıdır. Bu sayede yüksek riskli işlemler arasında olan entübasyon, maskeleme, aspire etme işlemlerinden kaçınılmış olur.
Eğer hastaya sedasyon altında işlem yapılacaksa hastanın oksijen ihtiyacını, hastanın cerrahi maskesi takılıyken yapmak gerekiyor. Bununla ilgili sağlık çalışanlarına koruyu önlemler almaları tavsiye edilir.
Eğer hasta genel anestezi alacaksa entübasyon işlemi sırasında odada sadece entübasyonu yapacak kişi ve bir yardımcı personel olacak şekilde en aza indirilip işleme öyle başlanması gerekiyor.
Ekstübe edilip ayılma odasına alınacak hastanın yine operasyon odasından cerrahi maske takılarak çıkarılması önerilir.
Elektif operasyonlarda hastanın test sonucu pozitif ise alınacak önlemler
Hasta servisten operasyon odasına indirilirken ffp2/ffp3 maske takmalı.
Hastanede pozitif hastalar için ayrılmış özel asansörler kullanılarak operasyon odasına ulaştırılmalı.
Hasta ameliyathanenin herhangi bir yerinde bekletilmeden pozitif hastalar için daha önceden belirlenmiş negatif basınçlı odalara alınmalı.
Operasyon süresince odada bulunması gereken tüm sağlık çalışanları tüm kişisel koruyucu kıyafetlerini (tulum, ffp2/3 maske, gözlük, yüz koruyucu siper) giymiş bir şekilde odadan operasyon süresince çıkmayacak şekilde hazır olmalı.
Operasyon odasında gerekebilecek tüm malzemeler hazır bulundurulmalı ancak eksik malzeme olma ihtimaline karşın ameliyat odasının kapısının dışında malzemeleri hazırlayacak ekstra bir personel olmalı. Bu sayede operasyon süresince kapı sık açılıp kapanmayacağı için aerosol yayılımı engellenmiş olacaktır.
Operasyon bittikten sonra hasta ekstübe edildikten sonra üstünü tamamen kaplayacak bir şeffaf koruyucu örtüyle servise transfer edilecektir.
Tüm personel hasta çıktıktan sonra operasyon odasının hemen dışında koruyucu kıyafetleri uygun bir şekilde çıkarıp, ellerini yıkamalıdır.
Aynı operasyon odasına yeni hasta alınmadan önce odanın en az 45 dakika havalandırılması önerilir.
Acil operasyona alınacak hastalarda alınması gereken önlemler:
Hastanın semptomu ve olası temas öyküsü yoksa hasta test sonucu negatif hasta gibi değerlendirilmelidir. Ancak entübasyonu ve ekstübasyonu yapacak personelin tam kişisel koruyucu kıyafetle yapması önerilir. Diğer tüm yollar elektif negatif hastayla aynı şekilde izlenebilir.
Hastanın semptomları ya da olası bir temas öyküsü varsa hasta şüpheli kabul edilip test sonucu pozitif hasta gibi kabul edilmelidir.
Hasta şüpheli ise ve eğer acil tanısı sırasında BT çekilecekse süreci uzatmayacağı için mutlaka toraks BT de çekilip yorumlanmalıdır.
Tüm önlemler alınmalıdır. Hastanın durumu stabillendikten sonra mutlaka pcr testi yapılmalıdır.
Dr. Bulut, bu öneriler ile hem sağlık çalışanları hem de yurttaşların duyarlılığını artırmak ve farkındalık yaratmaya çalıştıklarını belirterek sözlerini bitirdi.
Basın açıklamasının tam metni için tıklayınız.