Ankara Tabip Odası, “Tam Kapanma” adı altında alınan kararların; şeffaf olmayan bilimsellikten uzak ve başarısız pandemi yönetiminin devamı niteliğinde olduğunu belirterek “Hayata İzin Verin” talebinde bulundu.
28 Nisan 2021 Çarşamba günü yapılan basın açıklamasına Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeleri Dr. Ayşe Uğurlu, Dr. Ümit Yaşar Öztoprak ve Dr. Laleş Tunç katıldı.
Açıklamadan önce söz alan Dr. Ayşe Uğurlu 29 Nisan-17 Mayıs tarihleri arasındaki uygulamanın tam kapanma değil kısmi kapanma olduğunu belirterek bu durumu şöyle açıkladı: “Üretim alanları, fabrikalar ve inşaat sektörünün çalışmaya devam ettiği bir uygulamayı görüyoruz. Buralarda yan yana, kişisel koruyucu ekipman eksikliği yaşayarak çalışan kişiler evlerine gittiklerinde hane halkına bulaştırıcılıkları devam edecektir. Doğru filyasyon, yaygın test, pozitif tanılı kişilerin uygun koşullarda izolasyonu, güvenli iş yerleri ve etkin aşı uygulamalarının olduğu bir pandemi mücadelesi istiyoruz”
Açıklamayı okuyan Dr. Ümit Yaşar Öztoprak pandemi önlemlerinin bilimsellikten uzak olduğunu belirterek topluma yeni sorumluluklar bindirildiğini ve zorlu yaptırımlar uygulandığını vurguladı. Yaşamak için çalışmak zorunda olan insanlara sosyal destek verilmemesini eleştiren Dr. Öztoprak sermaye birikimi için işçilerin de çalışmak zorunda bırakıldıklarını ifade etti.
Eşitsizlikleri azaltacak mali önlemlerin bir an önce açıklanması gerektiğinin altını çizen Dr. Ümit Yaşar Öztoprak “Tüm çalışanları ve esnafı kapsayan mali destek olmadan alınan her kısıtlama kararı toplumdaki eşitsizlikleri artıracaktır. Zorunlu iş kolları dışında olan tüm çalışanlarını kapsayacak şekilde çarklar durmalı, bu alanlarda çalışan tüm çalışanlara ve esnafa mali destek sağlanmalıdır” diye konuştu.
“Tam Kapanma” adı altında alınan kararların Covid-19 pandemi mücadelesiyle ilgili olmadığını, gelecek turizm sezonuna hazırlık amacıyla yapıldığını kaydeden Dr. Öztoprak “Parklar bahçeler gibi kamusal sosyal alanlarını da kapsayan yasaklar bilimsel olarak kabul edilemez. Bu alanlar fiziksel mesafe kuralları uygulandığı sürece vatandaşlara açılmalı, vatandaşların temiz havada sosyalleşmesi sağlanarak hayata izin verilmelidir” dedi.
Dr. Ümit Yaşar Öztoprak, Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından 65-72 yaş aralığındaki hekimlere yönelik yeniden atama talebinin pandemide kaybedilen her üç sağlık çalışanından birinin 65 yaş üzerinde olduğu değerlendirildiğinde kabul edilemeyecek bir girişim olduğunu vurguladı. Bunun yerine, KHK ile ihraç edilen ve atama bekleyen sağlık emekçilerinin atamasının yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Sağlık çalışanlarının beraber yaşadığı ailelerine aşı hakkı hızla sağlanmalıdır diyen Dr. Ümit Yaşar Öztoprak 10 yaş altı çocuğu olan sağlık çalışanı ebeveynlerden en az birinin idari izinli sayılması gerektiğini belirtti.
“Salgını epidemiyoloji bilimine uygun olarak yönetin” çağrısıyla Ankara Tabip Odası’nın Pandemi mücadelesindeki önerilerini şu şekilde sıraladı:
-Test pozitifliğinden önceki 3 gün olarak belirlenen temaslı izlemi semptom başlangıcı titizlikle belirlenerek semptom başlangıcından önceki 3 gün olarak belirlenmelidir.
-Yaygın test uygulamaları ile kalabalık kapalı alanlarda çalışanlar taranmalı ve salgın hastanelerde değil sahada karşılanmalıdır.
-Temaslı bildirilmeye dahi tahammülü olmayan günü birlik kazanan, geçimini ancak sağlayan insanlarımız maddi olarak desteklenmelidir.
-Filyasyon ekipleri arttırılarak ekip başına düşen hasta sayısı düşürülmeli ve saptanan temaslıların PCR pozitiflik oranı belirlenmeli ve temaslı belirlenmesi ve izolasyonu için başarı standartları belirlenmelidir.
Açıklamanın ardından söz alan Dr. Laleş Tunç en büyük kısıtlamayı 18 yaş altı çocuklar ve 65 yaş üstü yetişkinlerin yaşadığını ancak işçilerin çalışmaya devam ettirildiğini eleştirerek “ Çok da değişen bir durum yok. Evde kalanlar aynı. Büyük risk grubundaki işçiler çalıştırılmaya devam ediyor” dedi.
Tam kapanma adı altında yapılan uygulamayı halka faydası olmayan ancak devletin totaliterliğini güçlendiren bir adım olarak değerlendiren Dr. Laleş Tunç pandeminin epidemiyoloji bilimine uygun olarak yönetilmesi gerektiğini vurguladı.
Basın açıklamasının tamamını okumak için tıklayınız.