Ankara Tabip Odası’nda 23 Şubat 2023 Perşembe günü yapılan açıklamada depremlerle birlikte sağlık kurumlarının hasar görmesine, yaralıların diğer şehirlere nakilleriyle birlikte artan sağlık hizmeti ihtiyacına ve sağlık hizmeti verebilecekken kapatılan hastanelerin önemine dikkat çekildi.
Açıklamadan önce söz alan Ankara Tabip Odası (ATO) Başkanı Dr. Muharrem Baytemür 6 Şubat’ta ve sonrasında devam eden depremlerle birlikte milyonlarca insanın etkilendiğini ve on binlerce yurttaşın hayatını kaybettiğini belirtti. Deprem gerçeğinin tüm ülkenin sorunu olduğunu vurgulayan Dr. Baytemür “Deprem nedeniyle Hatay’da hizmet veren kamu hastanesi kalmadı. Deprem bölgesinde de 20’ye yakın kamu hastanesi hizmet veremez durumda. Deprem bölgelerinden Ankara, İzmir, Mersin, Eskişehir gibi şehirlere de büyük bir iç göç yaşanıyor. Kapanan veya kapatılması planlanan Ankara’da hastanelerimiz var. Pandemi döneminde de kapanan hastanelerin önemini görmüştük şimdi bir kez daha yaşıyoruz. Bu kararı alanların bu durumu gözden geçirmesi gerekiyor” sözlerini kaydetti.
Açıklamayı Hastanemi Açın Platformu adına ATO Yönetim Kurulu üyesi Dr. Asuman Doğan okudu.
Deprem bölgelerinde hastaneler dahil sağlık kurumlarının da sağlam yapılmadığını, yenilenmediğini, son dönemde yapılanların bile dayanıklı olmadığını söyleyen Dr. Asuman Doğan devlet hastaneleri, özel hastaneler, aile sağlığı merkezleri, diyaliz merkezlerinin kullanılamaz hale geldiğini ifade etti.
Ankara, İstanbul, Adana, Mersin, Antalya gibi illere yaralı nakilleri yapıldığını ve bu hastanelerdeki bir çok işlemin ertelendiğini belirten Dr. Doğan “Gelen yaralılar yanında çevre iller ve büyük şehirlerimize büyük bir iç göç de yaşanıyor, bu illerin nüfusu, sağlık hizmetlerine ve hastanelerimize, sağlık çalışanlarımıza olan ihtiyaç artıyor.” diye konuştu.
Dr. Asuman Doğan HAP olarak önerilerinin başında sağlık hizmetlerinin planlanmasında ve kurumların yapımında bilimin önemine vurgu yaparak kent rantından vazgeçilmesi gerektiğini söyledi. Hastane kapatmaların gündemden çıkarılması gerektiğini ifade eden Dr. Asuman Doğan “Önce pandemi şimdi deprem göstermiştir ki Türkiye olağan dışı durumların, afetlerin sık yaşandığı bir ülkedir. Mevcut hastanelerimize ihtiyacımız olduğu açıktır.” dedi. Dr. Asuman Doğan, “Nasıl olsa kapatılacak” denerek yıllardır yatırım yapılmayan hastanelerin yerlerinde güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Dr. Doğan, Dışkapı ve Sami Ulus Hastaneleri’nin örneğini vererek “arazilerine ve değişik tarihte yapılmış birden fazla yapıları olmasına bakıldığında kapatılmadan, mevcut yerlerinde, hekimleri, sağlık çalışanları, hastaları mağdur edilmeden yenilenmeleri, güçlendirilmeleri pekâlâ mümkündür” diye konuştu.
Aynı durumun kapatılmış ve çürümeye terk edilmiş Türkiye Yüksek İhtisas, Ankara Numune, Ankara Fizik Tedavi, Ankara Atatürk, Bursa Memleket gibi hastaneler için de geçerli olduğunu söyleyerek bu hastanelerin de doğru planlamayla, gerekli yatırımlar yapılarak sağlık hizmetlerine kazandırılması gerektiğini vurguladı.
Ankara Fizik Tedavi Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne özellikle dikkat çeken Dr. Asuman Doğan “Depremde 100 binin üzerinde yaralımız oldu. Uzun dönemde ne yazık ki bu yaralılarımız arasında felçler (parapleji, hemipleji), kafa travması, amputasyon, kırık, kırık sonrası geç komplikasyonlar gibi nedenlerle yetiyitimi olan yurttaşlarımız olacak. Bunun anlamı zaten çok uzun tarihlere randevu verilerek zor alınan rehabilitasyon hizmetlerine ihtiyacın daha da artmasıdır.” dedi.
CHP Ankara İl Örgütü adına konuşan Dr. Atila Ilıman bölgedeki nüfusun çoğunun göç ettiğini belirterek “Deprem bölgesinde mevcut sağlık hizmetlerinin yanı sıra artan bir sağlık hizmeti ihtiyacı vardır. Hastaneler doludur ve depremzedelerin uzun süre tedavileri gerektiği için diğer vatandaşlarımızın sağlık hizmetine ulaşımı zorlaşmıştır. Yeterli oranda sağlık kuruluşumuz yok. Hastanemi Açın Platformu olarak ısrarla söyledik. Şehrimizde tarihsel değeri olan hastanelerimizin tek tek kapatılması sonucunda bugünkü sağlık sorunlarıyla karşı karşıyayız. Sağlık sorunlarını aşmak açısından kapatılan hastanelerin ve kapatılması planlanarak içi boşaltılan hastanelerin bir an evvel gerekli bakımlarının yapılarak hizmete alınmasını istiyoruz” sözlerini kaydetti.
Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Nihal Evirgen sağlıklı yapılaşmanın öneminin depremle birlikte açığa çıktığını ifade etti. Evirgen, Ankara’nın depremzedelerin göç ettiği kentlerin başında olduğunu, ciddi bir nüfus artışı yaşandığını söyledi. Şehir hastaneleri gibi tek ve büyük merkezli sağlık hizmeti yerine kişilerin kendi mahallerinde bile erişebilecekleri sağlık kurumlarının önemini sağlıklı kentleşme için dile getirdiklerini ifade etti.
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan iktidarın artık tabipleri, mühendisleri, mimarları ve yer bilimcileri dinlemesi gerektiğini ifade ederek “Bunlar arasında koordinasyonu sağlamanız lazım. Halk sağlığı temelli kentleşmenin temelini alacağınız bir eğitim sistemi yok. Hepsi çöktü. Bu çöküntünün içinden bir daha ‘bunu yapacağım’ demeyeceksin. Hastaneleri açacaksın ve açmak zorundasın çünkü bu insanlar artık buraya geliyor. Bu hizmetleri nerede alacaklar? İnsan bedeni bu travmayı atlatamaz. Belki de bu hastaneler bu hastalar için özel alanlarda ihtisaslaşacak. Bilim insanları ne söylüyorsa onu uygulamaya çalışın.” dedi.
Basın açıklamasının tamamını okumak için tıklayınız.