Açlık sınırının 17 bin 700 lirayı geçtiği bir dönemde Emekli Hekimlerin büyük bölümü açlık sınırının altında, asgari ücrete denk maaşlarla ayakta kalmaya çalışmaktadır. OECD ülkeleri arasında hayat pahalılığının (yüzde 68,5) ve gıda enflasyonun (yüzde 70,4) en yüksek olduğu ülkemizde, emekli hekimler geçinmek için çalışmaya devam etmek zorundadır. Çalışan veya iş arayan emeklilerin oranı 2002 yılında yüzde 36,6 iken, 2023 yılında yüzde 55,3’e yükselmiştir.
Odamızın daha önce yaptığı bir araştırmaya göre yaklaşık her 4 hekimden 3’ü emekli olduktan sonra geçinebilmek için çalışma hayatına devam ediyor.
Emekli Hekimlerin yaşadığı ekonomik sorunların temelinde yıllardır uygulanan makroekonomik politikalar bulunmaktadır. 2002 yılında emekli aylığının kişi başına GSYH’ye oranı yüzde 46,4 iken 2024 yılının başında yüzde 27,7’ye gerilemiştir. Maaşların yetersizliğinden ötürü geçinmek için tekrar işgücü piyasasının bir parçası olan Emekli Hekimler, güvencesiz koşullarda istihdam edilmeye devam etmektedir. Özel hastanelerde veya ortak sağlık güvenlik birimlerinde (OSGB) vb. işverenler, çalışmak zorunda kaldıklarını bildikleri için emekli hekimlere düşük ücreti, uzun çalışma sürelerini ve uygunsuz çalışma ortamlarını reva görmektedirler. Bu sorun da ülkemizdeki tüm emeklilerin yaşadığı başka bir sorundur.
Üstelik BAĞ-KUR, SSK ve Emekli Sandığından emekli olmuş hekimlerin emekli aylıkları arasında kabul edilemez eşitsizlikler vardır. SSK ve BAĞ-KUR emeklileri çalışırken en üst seviyeden prim yatırmış olsalar dahi emekli aylıkları Emekli Sandığı emeklisi olan hekimlere oranla bariz biçimde düşük kalmaktadır bu durum, Emekli Hekimler arasındaki eşitsizliği ve ayrımı daha da derinleştirmektedir.
Odamızın 2023 yılının sonunda Hekim Milletvekilleri ile düzenlediği buluşma için yaptığı araştırmaya göre 10 yıl Emekli Sandığı’na bağlı olarak, 10 yıl BAĞ-KUR’lu olarak ve 10 yıl da SSK’na bağlı olarak çalışmış bir hekimin aylığı ortalama 17 bin 500 TL ile açlık sınırının da altındadır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan son yaptığı açıklamada ülkemizde kök(taban) aylığı 10 bin liranın altında olan 3 milyon 601 bin 551 emekli bulunduğunu belirtti. Bu kapsamda soruyoruz:
• Türkiye’de 10 bin TL’nin altında aylık alan kaç emekli ve hak sahibi bulunuyor?
• Emekli aylığı, asgari ücret olan 17 bin 2 TL’nin altında olan kaç emekli hekim bulunuyor?
• Emekli olduktan sonra çalışmak zorunda kalan hekim sayısı nedir?
• İş yaşamında yaşamındaki emekli hekimlerin özel hastane, özel tıp merkezi ve sağlık kuruluşları, ortak sağlık güvenlik birimleri olmak üzere istihdam dağılımı nasıldır?
• Emekli Sandığı, BAĞ-KUR, SSK emeklisi hekimler arasındaki maaş dengesizliğini düzeltecek adımlar atacak mısınız?
• Emekli olduğu halde geçinmek için çalışmak zorunda kalan SGK emeklisi hekimlerin maaşlarından yapılan yüksek kesintilere son verilecek midir?
Ankara Tabip Odası olarak Emekli Hekimlerin sorunlarının çözümü için önerilerimiz şunlardır:
• Emekli hekim maaşları yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır, hekimlik mesleği toplumsal karşılığı bakımından biriciktir, toplumsal faydası ve değeri bakımından tartışılmaz ve karşılaştırılamaz nitelikteki bu mesleğin emekli mensuplarına da hak ettiği bir aylık bağlanmalıdır.
• Farklı sosyal güvenlik kurumlarından emekli olan hekimler arasındaki gelir adaletsizliği giderilmeli ve bütün kurumlar için yoksulluk sınırının üstüne çıkarılmalıdır.
• Emekli hekimlere ödenen ek ödemelerde çalışan- çalışmayan ayrımı gözetilmeden tüm emekli hekimleri kapsayacak düzenlemeler yapılmalıdır.
• SGK emeklisi hekimlerin çalışması durumunda maaşlarından yapılan yüksek kesintilere son verilmelidir.
• 7200 ek gösterge çalışan ve emekli bütün hekimlere yönelik olarak ayrımsız şekilde hayata geçirilmelidir.
• Emekli hekimlerin evde bakım hizmetleri ve huzurevi gereksinimleri için bir an önce yasal düzenlemeler yapılarak hayata geçirilmelidir.
Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu