Pandemi sürecinin daha ilk günlerinde Çin’den, sonra da başka ülkelerden getirilenler Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Zekai Tahir Burak binasında gözlem altına alındılar. Başlarda Karantina hastanesi olarak kullanılan bina Mart ayının ikinci haftasında, Covid-19 vakalarının görülmeye başlamasıyla birlikte Pandemi hastanesi olarak çalışmaya başladı. Hastanede bugüne kadar 6500 kişi muayene edildi, testleri (+) çıkan yaklaşık 600 kişi yatırılarak tedavi gördü. Bahçede hasta ve doktorların girişlerinin farklı yerden yapıldığı, hastalarla herhangi bir temas olmadan örnek alınmasını sağlayan negatif basınçlı sürüntü alma cam kabinleri bulunmaktadır. Daha önce Ameliyathane olarak kullanılan bölüm Yoğun Bakım ünitesi olarak kullanılmaktadır. Halen kullanılan alanların diğer katlarında eklenerek arttırılabilir imkanları da mevcut. Bugün itibariyle poliklinik ve yatarak tedavi hizmetleri sürmektedir.
Pandemi ile mücadelede önemli bir rol üstlenen Zekai Tahir Burak Hastanesi yaklaşık bir yıl önce Bilkent Şehir Hastanesinin açılmasının ardından kapatılan 6 hastaneden birisidir. Ankara’nın en köklü, en fazla acil hasta karşılayan, en fazla poliklinik yapılan, en kolay ulaşılabilen, üst düzey sağlık hizmeti veren bu hastanelerdeki hizmetin sürmesi için yaptığımız bütün girişimlere rağmen kapatılmıştır. Şimdi bu olağan dışı durumda, sağlık hizmetlerine ihtiyacın arttığı ve artacağı salgın döneminde yaşamsal talebimiz var: Tıpkı Zekai Tahir Burak gibi kapatılan diğer hastanelerimizi de açılsın. Ankara Numune Hastanesini, Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesini, Dışkapı Çocuk Hastanesi, Ankara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesini, Ulus Devlet Hastanesini açın. Bunların en azından COVID-19 hastalarının karşılanması; tanısının, tedavisinin, gerekirse yoğun bakım tedavilerinin sağlanması için gecikmeden organize edilmesi, bazılarının COVID-19 haricindeki hastalarımızın güvenle tedavilerini sürdürebilecekleri merkezler olarak hazırlanması çok değerli olacaktır. Şehir Hastanesi ve diğer hastanelerin üzerindeki yükü azaltacaktır.
İstanbul’a 1000’er yataklı 2 mega hastanenin Pandemi hastanesi olarak yapıldığının açıklanması önümüzdeki süreçte hastanelere olan ihtiyacın kabulüdür. Pandeminin bugüne kadar ki sürecinde Ankara’da Şehir Hastanesinin Covid-19’a ayrılan bölümlerinin arttırıldığı, Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı genelge ile tüm özel ve vakıf hastanelerinin pandemi hastanesine dönüştüğü ve tedavi giderleri konusunda çelişkiler yaşandığı,.Üniversite yurtlarının bile bu hizmete ayrıldığı bir sağlık ortamında özellikle pandemi dışındaki hastalığı olan vatandaşların sağlık hizmetine erişiminin aksadığı göz önüne alındığında halkın merkezi yerlerde gidebileceği hastanelere olan gereksinimi açıkça ortadadır.
Ankara’da kapatılmış olan modüler yapıdaki orta ölçekli hastanelerin salgına karşı mücadelede mega hastanelerden çok daha yararlı olduğunu bir kez daha vurguluyor ve salgınla mücadelede örnek gösterilen Zekai Tahir Burak ‘tan sonra kapatılmış olan diğer hastanelerin açılmasını pandeminin önümüzdeki fazları ve halkın sağlık hizmetlerine kolaylıkla ulaşılabilirliği açısından gerekli görüyoruz.
Ankara Tabip Odası
Yönetim Kurulu