Koronavirüs pandemisi dünyada ve Türkiye’de siyasi, iktisadi ve toplumsal gündelik hayat üzerinde ağır tahribata yol açarken, ülkelerdeki sınıfsal eşitsizlikleri de görünür kılmaktadır. Kamu hizmetlerine erişimi sınırlı olan yoksulkesimler üzerindeki riskler daha ciddi boyutlara ulaşırken, salgın dönemi, kadınlar açısından bu tabloyu daha vahim bir hale getirmektedir.
Bütün ülkelerin salgına karşı karantina sürecinde kullandığı “evde kal” söylemi, ataerkil kodların hakim olduğu toplumlarda kadına yönelik şiddeti artıran bir etkene dönüşmektedir. Karantina günlerinde Türkiye’nin dört bir yanından kadınlara yönelik sözlü, fiziksel, cinsel saldırı haberleri gelmeye devam etmektir. Salgının halihazırda neden olduğu toplumsal travma, gerek ev içinde gerek işyerlerinde erkek şiddeti nedeniyle derinleşmektedir.
Erkek şiddeti ikinci bir salgın olarak büyümeye devam etmektedir!
İstanbul’da özel bir hastanede 18 Nisan Cumartesi günü yaşanan şiddet vakasında, korona salgını ile ön saflarda mücadele eden Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı kadın meslektaşımız Dr. Rukiye Ekenler, aynı hastanede çalışan Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Mehmet Sait Bingül tarafından ağırbir şekilde darp edilmiştir. Darp esnasında ne hastane yönetimi ne de güvenlik görevlileri duruma müdahale etmediği gibi beyaz kod vermesine de izin verilmemiştir.Kendi olanakları ile karakola giden Dr. Ekenler’in şikayetiüzerine şiddet faili doktor karakola davet edilerek ifadesi alındıktan sonra hastaneye bırakılmıştır!
Hastanede, poliklinikte, acilde, sokakta, evde, kısacası yaşamın her alanında şiddetin, tacizin ve mobbingin gerek fiziksel gerek psikolojik etkilerini en fazla hisseden kadın sağlıkçılardır.
Şiddet riski altında olmasına rağmen özveriyle çalışan kadınmeslektaşımızın, covid-19 vakalarına baktığı için çalıştığı kurumdan istifa etmesi yasaktır. Meslektaşımıza şiddet uygulayan failin ve hastane yönetiminin bundan güç aldığı da ortadadır. Bu şartlar altında meslektaşımızın can güvenliği olmadan çalışmaya nasıl devam edeceğini yetkililere ve ilgililere sormak istiyoruz.
Koronavirüs salgınıyla mücadele sürecinde her bir sağlıkçıya ihtiyaç duyulan bugünlerde kadın sağlıkçılara yönelik şiddetin önüne geçilmesi, toplum sağlığının korunması açısından kritiktir.
Kadın hekimler olarak, kadınları işyerinde veya evde şiddete karşı korumanın bu mücadelenin bir parçası olarak görülmesi gerektiğini vurguluyor ve örgütsel dayanışma bilincimizle meslektaşımızın yanında olduğumuzu ifade ediyoruz.
Şiddet uygulayan Dr. Mehmet Sait Bingöl biran önce gereken cezayı almalıdır.
Korona günlerinde de kadınlar asla yalnız yürümeyecekler!
Ankara Tabip Odası
Kadın Komisyonu