Antalya’nın Alanya ilçesinde görev yaptığı Aile Sağlığı Merkezi'nde boşanma aşmasında bulunduğu eşi tarafından öldürülen Dr. Melek Bağçe için basın açıklaması düzenlendi.
Ankara Tabip Odası (ATO) Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Komisyonu, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Ankara Kadın Plaformu ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube tarafından 15 Haziran 2023 Perşembe günü düzenlenen açıklamaya Türk Tabipleri Birliği (TTB), İHD yöneticileri ve üyeleri de katılarak destek verdi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube'de yapılan açıklamayı ATO Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Komisyonu üyesi Dr. Rojhat Erdem okudu.
Katledilen meslektaşları Dr. Melek Bağçe için acılı ve öfkeli olduklarını belirten Erdem bu olayın ilk olmadığını söyleyerek geçmiş yıllarda görevi başında öldürülen veya saldırıya uğrayan sağlık çalışanlarını hatırlattı.
“Dr. Melek Bağçe, çağlar boyu süren kadına yönelik erkek şiddetiyle yaşamdan koparılan kızkardeşimizdir.” diyen Rojhat Erdem siyasi iktidarın kadına ve çocuğa karşı işlenen suçları cezasız bırakan mevcut şiddet dilinin ve politikalarının, şiddeti ve ayrımcılığı kurumsallaştırdığını, failleri cesaretlendirdiğini söyledi.
Dr. Erdem, erkek failleri cesaretlendiren söz konusu politikaların, şiddetin her türünün evlerde, işyerlerinde, okullarda, sokaklarda fütursuzca kol gezmesine ve yaygınlaşmasına yol açtığını; taciz, tecavüz ve cinayetle son bulan yaşam hakkı ihlallerinin toplumun beden ve ruh sağlığını her geçen gün daha fazla tehdit ettiğini belirtti.
Kadın cinayetlerinin politik olduğunu vurgulayan Dr. Erdem “Dr. Melek Bağçe’yi yaşamdan koparan yalnızca boşanma aşamasında olduğu bir erkek değil, bu kadın düşmanı politikaların sonucudur.” dedi.
Kadına ve çocuğa karşı her türlü şiddet ve istismar ile bunlara neden olan bu karanlık zihniyete karşı mücadele etmeye devam edeceklerini vurgulayan Dr. Rojhat Erdem “Kadın düşmanlığında ortaklaşan, “yalnız yaşayan kadınları sahiplendirmekten” bahseden, çocuk istismarını meşrulaştıran ve ülkemizi ortaçağ karanlığına gömmeye çalışan bu gerici ve ataerkil zihniyeti, kadınlar eşitlik ve özgürlük mücadelesini yükselterek, dayanışma ve iradeyle değiştirecektir.” sözlerini kaydetti.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı yıllardır kadın cinayetlerine karşı mücadele verdiklerini ve kadın cinayetlerinin politik olduğunu vurguladı. Aile Bakanlığı gibi bir bakanlık olmaması gerektiğini söyleyen Fincancı “Biz ailenin parçası değiliz. Kadın bireyler olarak, LGBT+ bireyler olarak, biz insan olarak öncelikli hak öznesiyiz. O ailenin en tekinsiz yer olduğunu en yakından bilenleriz. Sonuçlarını da görüyoruz ve sağlık ortamına da bu sonuçlar ne yazık ki yansıyor. Biz pek çok meslektaşımızı ve birlikte çalıştığımız arkadaşımızı bu eril şiddetin sonucunda yitirdik çünkü tekinsiz aile ortamları kadar güvensiz çalışma ortamları da yine bu politik tercihlerin sonucudur. Biz bunlara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.
SES Eş Genel Başkanı Gönül Adıbelli cinayetten sonra aile sağlığı merkezinin mesaiye devam etmesini eleştirerek “Meslektaşlarını kaybetmelerine rağmen yasını bile tutamadan çalışmak zorunda kalıyorlar çünkü sağlık sistemi dayatıyor. Ne yazık ki kadın, bir birey olarak değerlendirilmiyor. Kadın cinayetlerini durdurmak için mücadelemiz devam edecektir.” sözlerini kaydetti.
Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Mine Coşkun, 2008-2022 yılları arasında 4 bin 86 kadın cinayeti işlediğini, Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında kadına karşı şiddetin en yaygın olduğu ülke konumuna geldiğini, 2012’de 139 bin olan koruma talebi sayısının 2020 yılında yüzde 114 artışla 339 bin 792'ye yükseldiğini aktardı. Şimdi bunlar rakamlar diyen Coşkun “Ancak biz kadınlar rakamdan ibaret değiliz. İçlerinde tanıdıklarımız da var. Dr. Aynur Dağdemir benim okul arkadaşımdı. Aynı sokaklarda büyüdük, aynı yurtta kaldık. O öldüğü zaman gençliğimin de öldüğünü hissettim; İçim çok yandı. Şimdi her kadın cinayetinde aynı duyguları hissediyorum. Bizler sağlık emekçileri olarak yaşamak ve yaşatmak için varız ve kadın cinayetleri son bulana kadar mücadelemiz devam edecek” dedi.
Basın açıklamasının tamamını okumak için tıklayınız.