Katıldığı basın açıklaması nedeniyle Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Bölümü’nde görev yaparken açığa alınan ve devlet memurluğundan çıkarılması istenen Dr. Ayşe Uğurlu için basın açıklaması düzenlendi.
Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde 18 Eylül 2023 tarihinde Ankara Tabip Odası (ATO) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) tarafından düzenlenen açıklamada “Dr. Ayşe Uğurlu Yalnız Değildir!” pankartı açıldı.
ATO Yönetim Kurulu üyesi Dr. Onur Erden yaşananları özetleyerek “Burada bir haksızlık hukuksuzluk var çünkü bu basın açıklaması da temel insan haklarını başta yaşam ve sağlık hakkı olmak üzere etik değerleri savunmak üzerine. Bir hekim doğal olarak bir insan hakları savunucusudur. Ayşe Uğurlu aslında hekimlik yapmıştır; yaşamı savunmuştur. Bu aslında bir suç değil yegane görevimizdir. Ayşe Uğurlu’ya uygulanan siyasal bir şiddettir.” sözlerini kaydetti.
SES Ankara Şube adına basın açıklamasını okuyan Sabiha Akdeniz Günay, Dr. Ayşe Uğurlu’nun 25 Temmuz 2023 tarihinde 2 ay süreyle açığa alındığını, şimdi de Ankara İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yürütülen soruşturma çerçevesinde ‘’DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇIKARMA’’ istemiyle Sağlık Bakanlığı Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edildiğini söyledi.
Sabiha Akdeniz Günay cezaya bahane edilen basın açıklamasını şu sözlerle açıkladı: “Adil yargılanma talebiyle açlık grevine giren ve 200 günü aşkın süre açlık grevinde bulunan ÇHD’li avukatlardan Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın sağlık durumlarının kritik bir noktaya gelmesi, zorla müdahale ihtimalinin ortaya çıkması üzerine; yaşamdan yana tavır alan insan hakları örgütleri, sendikalar ve hukukçu derneklerinin temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen bir basın açıklaması. Bu basın açıklamasından 5 gün sonra Av. Ebru Timtik hayatını kaybetmiş, Av, Aytaç Ünsal ise iyileşinceye kadar infazının durdurulması ve serbest bırakılması kararının ardından tahliye edilmiş, açlık grevini sonlandırmış, kısmi düzelme sonrası da yeniden cezaevine konulmuştur.”
Sağlık hakkının ülkemizde çeşitli yasalar ve sözleşmelerle koruma altında olduğunu hatırlatan Günay “Türkiye Cumhuriyeti’nin de imzacısı olduğu pek çok uluslararası sözleşme başta yaşam hakkı ve sağlık hakkını olmak üzere temel insan hakları ve tıbbi etik kurallarını hatırlatmaktadır” dedi
Dr. Ayşe Uğurlu’nun mesleğinin gereğini yerine getiren bir hekim olduğunu vurgulayan Günay Dr. Ayşe Uğurlu hakkındaki bu mesnetsiz soruşturma ve cezaların geri çekilmesini talep etti.
KESK Eş Başkanı Mehmet Bozgeyik ve TTB Genel Sekreteri Dr. Vedat Bulut da yaptıkları konuşmalarla Dr. Ayşe Uğurlu’ya desteklerini sunarak sürecin takipçisi olacaklarını vurguladılar.
Konuşmaların sonunda söz alan Dr. Ayşe Uğurlu 33 yıldır hekimlik yaptığını belirterek “Hekimlik hayatım boyunca iyi hekimlik değerlerini gözettim. İnsan hakları mücadelesinin yanında var oldum. Bundan sonra bu mücadeleyi sürdüreceğim, hekimlik yapacağım. İdari soruşturmanın hakikaten bir garabet olduğunu söylemek istiyorum çünkü hakkımda her hangi bir adli soruşturma olmaksızın, ifadem alınmaksızın sadece Sağlık Müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığı üzerinden yürütülen bir soruşturmayla karşı karşıyayım. Bu masumiyet karinesine de aykırı bir durum. Haksız ve hukuksuz uygulamadan bir an önce vazgeçilmesini, iyi hekimlik değerleriyle yeniden görevime dönmeyi istiyorum. İnsan hakları mücadelesinden hiçbir kurum beni uzaklaştıramaz” sözlerini kaydetti.