Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın geçen hafta duyurduğu “Onaylı Randevu Sistemi” adı verilen yeni randevu sistemi bugün itibarıyla yürürlüğe girdi. Yeni sisteme göre, ertesi gün randevusu olan hastalar akşam saat 20.00’ye kadar randevusuna onay verecek veya gelemeyeceğini bildirecek.

Sağlık Bakanlığı tarafından il sağlık müdürlüklerine gönderilen “10 soruda Merkezi Hekim Randevu Sistemi’nde Onaylı Randevu Dönemi” yazısına göre randevusunu onayladığı halde gitmeyen kişilerin yeni randevu alması kısıtlanacak.

Yazıdaki 5. maddenin sonunda yer alan ifadeye göre “Randevusunu onayladığı halde gitmeyen kişilerin, aynı branş için 15 gün boyunca yeni randevu alması kısıtlanacak. Fakat bu kişiler sağlık tesislerinden randevusuz hizmet alabilecek.”

Sağlık Bakanlığı’nın yazısındaki 6. ve 9. maddelerde de “randevusuz hizmet” ifadeleri yer almaktadır:

6- Randevusunu onaylamayan ya da iptal etmeyen kişiler, ertesi gün başvuruda bulunduğu hastaneden hizmet alabilecek mi?
Üzerinde herhangi bir işlem yapılmayan randevular, bir gün önce 20.00'de otomatik olarak iptal edilecek. Bu durumda kişi tekrar randevu alabilecek ya da sağlık tesislerinden randevusuz hizmet alabilecek.

9- Örneğin, Ankara'daki bir devlet hastanesinden Cildiye bölümüne 24 Mayıs saat 14.00 için randevu alan ve bir gün önce randevusunu onaylayan kişi, onay işleminden sonra randevuya gitmesini engelleyen bir durum ortaya çıktığında nasıl bir yol izleyecek?
Kişi tarafından ya da otomatik olarak onaylanmış olsa da randevu 23 Mayıs 20.00’ye kadar iptal edilebilecek. Bu saate kadar onaylı randevusunu iptal etmeyen ve randevusuna gitmeyen kişilerin, aynı branş için 15 gün boyunca yeni randevu alması kısıtlanacak. Fakat kişiler sağlık tesislerinden randevusuz hizmet alabilecek.

Hekimler olarak muğlak bir biçimde ucu açık bırakılan sağlık tesislerinden randevusuz hizmet ibaresinin ne anlama geldiğini merak ediyoruz.

Odamıza gelen bilgilere göre, bazı kamu hastanelerinde idareciler tarafından, ilk günlerde onay vermeyi unutan hastaların muayene için hastanelere gelmesi durumunda randevu çakışmaları yaşanabileceği, “herhangi bir tartışma ya da gerginlik yaşanmaması” adına ilk haftalarda bu durumlara hekimlerce “tolerans gösterilmesi” gerektiği belirtilmektedir.

Yapboz tahtasına dönen sağlık sistemindeki sorunlar karşısında bir kez daha anlayış ve tolerans göstermesi istenenlerin hekimler olması bizi şaşırtmadı!
Hizmet alan-hizmet veren ilişkisini “müşteri memnuniyetine” göre yapılandırmaya çalışan sağlık politikaları nedeniyle sağlıkta şiddet (Beyaz Kod bildirimleri) 120 bini geçmişken, yeni randevu sisteminin yeni şiddet olaylarına davetiye çıkarması kaçınılmazdır. Yazıdaki ifade muğlaklığı, sadece hekime yönelik şiddeti değil, randevuların çakışması durumunda hastalar arasında da şiddete yol açacak bir kaosa zemin hazırlamaktadır.

Tedavi olamayan yurttaşlarımız birinci, ikinci ve üçüncü basamak kurumlara daha sık başvuruda bulundukça sağlık sistemindeki yoğunlaşma bizlerin iş yükünü de artırmaktadır. Tedavi olamayan, 5 dakika ve altında muayene süresinde kendisiyle yeterince ilgilenilmediğini düşünen yurttaşlarımız sisteme yönelik öfkesini en yakınındakilere, hekimlere ve sağlık çalışanlarına yansıtmaktadır. Sağlıkta şiddetin nedenlerinden birisi, kontrol edilemez hale gelerek 850 milyonu geçen hekime müracaat sayısına yol açan popülist sağlık politikalarıdır.

Araç muayenesinin bile en az 30 dakika sürdüğü, ancak hasta muayenesinin 3 dakikalara düştüğü bir sağlık sistemi sadece ve sadece sağlıksızlık üretir.
Niteliğe değil niceliğe önem veren, mesleki değerleri ve evrensel tıp etiği ilkelerini yıpratan performansa odaklı sağlık hizmeti sunumundan vazgeçilmelidir.

Bizler robot değil, hekimiz!

Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu