Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu ve Özel Hekimlik Komisyonu tarafından, serbest çalışabilme hakkını kısıtlayan yönetmelik değişikliklerine karşı açılan davalar için 14 Kasım 2024 günü Danıştay 10. Dairesi’nde görülecek duruşmadan önce konuyla ilgili basın toplantısı düzenlendi.
11 Kasım 2024 tarihinde Ankara Tabip Odası (ATO) Toplantı Salonu’nda düzenlenen toplantıya; ATO Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mine Coşkun, Genel Sekreter Dr. Kemal Oskay, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap, Merkez Konseyi Üyesi Dr. Nilüfer Ustael, ATO Özel Hekimlik Komisyonu Yürütmesinden Dr. Özgür Canoler ve Dr. Dilek Surav, Komisyon Üyesi Dr. Sibel Boztaş, Dr. Muharrem Baytemür, özel hekimlik yapan Dr. Volkan Tayfur, Dr. Sevtap Hamdemir Kılıç, Dr. Hakan Özsoy ile ATO Hukuk Bürosundan Av. Ayşegül Bulut katıldı.
Açılışı yapan Dr. Mine Coşkun, 6 Ekim 2022 tarihinde yönetmeliğin yayınlanmasının hemen ardından Yönetim Kurulu, Özel Hekimlik Komisyonu ve Hukuk Bürosu olarak bir araya geldiklerini ve Oda avukatları tarafından hızlıca dava açıldığını belirtti. 7 Ocak, 7 Nisan ve 13 Mayıs 2023 tarihlerinde yönetmelik değişikliklerinin devam ettiğini söyleyen Dr. Coşkun, bu değişikliklerin hekimlerin hayrına olmadığının altını çizdi. Dr. Coşkun, ATO’nun Danıştay’daki davasının 14 Kasım 2024 tarihinde saat 09.45’te görüleceğini hatırlattı.
Basın açıklamasını okuyan Dr. Özgür Canoler, 2002 yılından itibaren uygulanmakta olan sağlıkta dönüşüm programı nedeniyle hekimlerin ve hastaların her gün yeni bir hak kaybına uğradığını, 6 Ekim 2022 ve 7 Ocak 2023 tarihli yönetmelik değişiklikleri ile muayenehane hekimlerinin özel hastaneler ile çalışma koşullarının kısıtlanmasının da bu hak kayıplarından birisi olduğunu söyledi.
Yapılan değişikliklerin teknik ve hukuki boyutunu irdeleyen Dr. Canoler, yapılan eylemler ve verilen tepkiler sonucunda Sağlık Bakanlığı tarafından Özel Hastaneler Yönetmeliği ile Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik’te 7 Ocak 2023 tarihinde bir kez daha değişiklik yaptığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“7 Ocak Yönetmeliğinde ‘yıllık sözleşme yapma zorunluluğu’ korunmuştur. Ancak 6 Ekim’den farklı olarak bu kez bir hekimin bir özel hastane ile sözleşme imzalayabilmesi özel hastanenin ‘ilgili branşta ruhsatı olması’ koşuluna bağlanmıştır. Daha önce var olan ‘boş kadro olması’ koşulu kaldırılmıştır. 60 yaş üstü hekimler ile 7 Ocak 2023 tarihinden önce muayenehanesini açmış hekimler için ‘“tek bir özel sağlık kuruluşu’ şartı kaldırılmış ancak ikinci bir hastane ile sözleşme imzalaması durumunda yukarıdaki koşulların aranması zorunluluğu korunmuştur. Yeni muayenehane açacak olan hekimler ise sadece tek bir özel hastaneye, hem de koşullu olarak, bağımlı hale getirilmiştir.”
Yeni muayenehane açılışlarına fiili engel konulduğunun altını çizen Dr. Canoler, bir bölgedeki kota yani sözleşme yapabilecek muayenehane hekimi sayısı aşıldığında yeni bir muayenehane hekimi örneğin Kadın Doğum Hastalıkları uzmanı takip ettirdiği gebeliğin doğumunu yaptırabileceği hastane bulamayacağına işaret etti.
ATO’nun talepte bulunan hekimler adına Danıştay 10. Dairesi’nde yürütmenin durdurulması ve iptali talebiyle dava açtığını söyleyen Dr. Canoler, açılan davalarda çalışma kısıtlaması getiren maddelerin Anayasanın ve kanunların ilgili düzenlemelerine aykırı olduğunu, değişikliklerin yürütmesinin durdurulması ve iptalinin talep edildiğini, ancak Danıştay 10. Dairesi tarafından yürütmenin durdurulması talebinin reddedildiğini aktardı. Karara yönelik itirazın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından oyçokluğu ile reddedildiğini belirten Dr. Canoler, söz konusu davaların duruşması 14 Kasım 2024 günü Danıştay 10. Dairesi’nde yapılacak dedi.
Dr. Canoler, muayenehane hekimlerine getirilen kotalara dikkat çekerek, hekimlerin mesleki bağımsızlığına ve serbest meslek hakkına kısıtlama getiren, hastaların hekim seçme özgürlüğünü sınırlayan düzenlemelere karşı hukuk mücadelesinin süreceğini söyledi: “Türk Tabipleri Birliği, Tabip Odaları ve Uzmanlık Dernekleri ile birlikte hekimlerin serbest çalışmasının önüne engeller çıkartan ve sağlık sermayesinin insafına terk eden bu kısıtlamalara karşı mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz.”
Açıklamanın ardından söz alan TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap, hekimler olarak halkın sağlık düzeyini daha iyiye nasıl getiririz bunu konuşmak isterken, sağlık ortamı ve hekimlerin haklarıyla ilgili sorunları konuşmak zorunda bırakılıyoruz dedi. Yönetmelik değişikliklerinin Sağlıkta Dönüşüm Programıyla ilgisine dikkat çeken Dr. Azap, hekim emeğinin değersizleştirilmesi ve mesleki bağımsızlığı kısıtlamaya dönük düzenlemeler yapıldığını söyledi. Dr. Azap, iptal edilmediği takdirde hukuki süreç ve eylemlerle mücadelenin yükseltileceğini tüm hekimlerin bilmesini istiyoruz dedi.
Binlerce yıldır hekimlerin birçok yerde çalıştıklarını, kendi akıl vicdan ve özgürlükleriyle insanları iyileştirildiklerini söyleyen Dr. Volkan Tayfur, Anayasa ve kanunlarda hekimlere tanınan hakların bu yönetmelikle dolaylı olarak ellerinden alınmaya çalışıldığını söyledi. Yapılan çok sayıda değişiklikle sistemin daha da karmaşıklaştığını söyleyen Dr. Tayfur, bu yolla muayenehane açan hekim çalışamaz hale getiriliyor dedi.
Daha önce söz konusu düzenleme nedeniyle mağduriyet yaşayan Dr. Sevtap Hamdemir Kılıç, yönetmeliğin kadınları ve yenidoğanları olumsuz etkilediğini söyleyerek yönetmelikle sınır getiren kişi ve kurumların çocuklar için adil bir planlama yapması gerektiğini belirtti. Kadın doğum anlamında bu yönetmeliğin kaldırılması gerektiğini kaydederek, bu yönetmelik acilen değiştirilmelidir dedi.
Basın açıklaması için tıklayınız
İzlemek için tıklayınız
