Ankara Tabip Odası, Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Meclis’te 8 Mart Çarşamba günü asbestli Havagazı Fabrikası’nın yıkımına ve asbest ölçüm raporlarına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Havagazı Fabrikası’nda MTA’dan gelen raporla asbestin varlığının kanıtlandığını belirten meslek odaları yöneticileri ve CHP Mv. Murat Emir yetkilileri göreve davet etti.
Basın toplantısına Ankara Tabip Odası yönetimi adına Başkan Dr. Vedat Bulut ve Mimarlar Odası Ankara Şubesi adına da Namık Kemal Kaya katıldı.
Bölgede Asbestsiz Alan Yok
Halk sağlığı ve işçi sağlığının tehlikeye atıldığına dikkat çeken Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Vedat Bulut “Yıkımın ilk çalışmaları sırasında iş ve işçi güvenliği açısından işçiler için gerekli önlemler alınmamış, iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliğine uyulmamıştır. Bizlerin uyarılarından sonra bir takım tedbirler alındı” dedi. İşçiler için bir arındırma kabini olmadığını dile getiren Dr. Bulut sigara içen işçilerin 50 ila 90 kat daha fazla olumsuz etkilendiğini belirtti. Çevre sakinlerinin sağlığı için asbestli yıkım yapılırken bölgenin karantinaya alınması gerektiğini kaydeden Dr. Bulut “Asbestli atıkların yok edilmesiyle ilgili danışmanlık ve denetim hizmetlerini yürüten kamu kuruluşu TÜBİTAK MAM Endüstriyel Hizmetler Biriminden yararlanabilirler. Bu şekilde de toplum sağlığını tehdit etmeden söküm yapmak mümkün. Gerekli tedbirler alınmazsa rüzgar çıktığında ve hafriyat devam ettiğinde tehlike olacaktır” dedi.
“MTA raporlarında da Asbest tespit edildi”
Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Namık Kemal Kaya yaşanan süreci şöyle özetleyerek
“ATO ile sürece tanıklık ettik ve yıkım sürecine dair fotoğrafları çektik. Herhangi bir önlem alınmadığını gördük” diye konuştu. 27 Şubat’ta yıkım devam ederken yabancı bir firmaya analiz yaptırdıklarını belirten Kaya “ Analizlerde fabrika çevresinde en tehlikeli asbest türü amfibol tespit edildi. Bu sonuçla mahkeme başvurduk ve yürütme durdurma kararı aldık. 27 Şubat’ta aldığımız yedek numuneleri bir gün sonra Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü’ne de gönderdik. Sonucu 7 Mart’ta çıktı. Ne yazık ki MTA raporlarında da asbest tespit edildi. Büyükşehir Belediye başkanı yürütmeyi durdurma kararını aldığımız tarihten sonra ve yıkımı durdurduktan sonra 3 Mart tarihinde MTA’ya katı numuneler göndermiştir, bu katı numuneleri nereden almıştır bunları açıklasın. Konunun takipçisiyiz. Sonuçları ve yürütmeyi durdurma kararını aldıktan sonra kendisi ve ilgili kurulları hukuka taşıdık. Hukuksal süreç sürüyor” dedi.
Ankara’da çevre felaketi yaşanıyor
CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Ankara’da 10 gündür bir çevre felaketi yaşandığını vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti:
“Ankara Büyükşehir Belediyesi bu olay başlamadan binanın asbestli olduğunu biliyor ve o işi ona göre ihale etmiş durumdadır. Belediyenin asbest sökümüne ilişkin herhangi bir tedbir almadan binayı izole etmeden yıkım yaptığını gördük. İşçilerin maskesi yoktu, karantina önlemi alınmamıştı. Belediye Başkanı ‘Asbestli alana girmedik. Asbest boruların içinde binaların sökümünü yapıyoruz’ dedi. Asbest boruların ve kazanların dışında olur, Tuğlaların içinde olur. Çünkü buralarda izolasyona ihtiyaç vardır. 80 yıllık bir bina olduğu için borular, kazan dairesi her yer asbest ile doludur. Bu borular bütün binayı çevrelemektedir. Asbestli binaya balyozu vurduğunuz anda asbesti dışarı atmış olursunuz. Baskılarımız, meslek odalarının duyarlılığı ve medya desteği sonucu Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, binanın asbestli olduğunu kabul ederek, yıkımdan 7 gün sonra izole etme yoluna gitti.”
Yetkilileri sorumlu olmaya davet eden Emir, “Bakanlıkların bu işe el koyması lazım. Gökçek konuyu siyasallaştırarak sıyrılmaya çalışıyor. Gökçek’in bu işi yapamadığı anlaşılıyor. Anneler çocuğum niye asbest soluyor diye soruyor. Yetkilileri sorumluluk alamaya, Gökçek’i de istifaya davet ediyorum.” dedi.