Ankara Tabip Odası Yönetimi Covid-19 pandemisi sürecinde diğer hastalıklar sebebiyle sağlık kurumuna gitmesi gereken hastaların virüs kapma endişesiyle hastaneye gitmediklerini belirterek sağlık hakkına erişimin zorlaştığına ilişkin basın bülteni yayınladı.
"Covid-19 dışındaki hastaların tedavisi aksamakta ve sağlık hakkına erişim zorlaşmakta"
Salgın hastalıklar, ülkelerin sağlık sisteminde ki güçlü ve zayıf yanlarının yanı sıra sağlık hizmetlerine erişimin önündeki engelleri ve eşitsizlikleri de açıkça ortaya çıkarmaktadır. Tedaviye erişim talebinin katlanarak ve hızla arttığı pandemi koşullarında insanlar başka hastalıklar nedeni ile de hastanelerde tedavi edilmek zorunda olduğundan bu engeller daha da kritik hale gelmektedir.
Oysa, unutmamak gerekir ki, Covid-19’da ölüm oranı %2 civarında iken, tedavi edilmeyen ve tedavi süreci aksayan bir kalp krizi ya da inme (stroke) olgusunda bu risk çok daha yüksektir.
Virüs salgınıyla mücadele elbette önemli; ancak, salgın süreciyle birlikte diğer hastalıklar da hız kesmeden devam etmektedir. Kalp krizi, inme, akut batın tabloları, akut böbrek yetersizliği, travmalar, tümörü cerrahisi gibi acil müdahale ve tedavi gereken hastalıklar yanı sıra; organ nakli bekleyenlerin, kanser tanısı nedeniyle kemoterapi alması gerekenlerin de bu süreçte azalmadığını bilerek hareket edilmelidir. Covid 19 dışında kalan diğer hastaların bir hastaneye, bir acil servise ve bir yoğun bakım ünitesine ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır.
Takip ve izlem gerektiren kronik hastalığı olan hastalar virüs kapma riski ve endişesinden dolayı acil durumlar dışında hastanelere gitmemektedirler. Acil olmayan, elektif ameliyatlar ve tedaviler ise salgın nedeniyle hekim ve hastaların ortak kararıyla pandemi sonrasına ertelenmiştir. Ancak zaman zaman bu durum, bazı hastalıkların ilerlemesi riskini doğurmaktadır. Örneğin kardiyak problemi olan hastanın coronavirus bulaşır endişesiyle herhangi bir kardiyolojik şikayetinden ötürü sağlık kuruluşlarına başvurmaktan kaçınması hastalık sürecini riskli hale getirmektedir. Salgın sürecinde özel, kamu ve üniversite hastanelerinin birçoğu ameliyathanelerini Covid-19 hastaları için yoğun bakım ünitelerine çevirmiş ve yine Sağlık Bakanlığı'nın aldığı kararla birçok branşın sağlık çalışanları da Covid-19 için ayrılan yoğun bakım birimlerinde görevlendirilmiş durumda.
Salgına bağlı olmayan sağlık sorunu olan ve durumdan haberdar olan hastalar, hastaneye gitmek yerine evde beklemeyi ya da kendi geçici çözümlerini bulmayı tercih ediyor. Hastanelerde coronavirus olması tehdidi de bu kişileri yaşadıkları diğer sağlık sorunundan daha çok korkutuyor.
Ancak bu durumda belirtileri ağır olmadığı halde durumu acil olan hastaların da tedavisi tehlike yaratacak şekilde aksıyor. Sağlık Bakanlığı tarafından ertelenmeyecek operasyonların, tedavilerin belirlediği ve onkoloji, kalp damar ve kardiyoloji gibi branşlarda sağlık hizmetlerinin devam ettiği söylense de hastaların büyük bir kısmı bu durumdan habersiz ve ne yazık ki pratikte süreç bu şekilde yürümemektedir. Dolayısı ile sağlık hakkına erişim konusunda ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır.
Tüm dünyada yaşamı adeta felç eden Covid-19 salgını; ülkemizde de birçok hastanenin pandemi ile mücadele (bulaşıcı hastalık) hastanesine çevrilmesi de temiz (steril) hastane krizine neden olmuştur.
Ankara’da il sağlık müdürlüğü ile yaptığımız bir görüşme sonrasında aşağıdaki kamu hastanelerinin temiz (Covid-19 tanısı alan hastaların kabul edilmediği) hastaneler olarak bildirilmesine rağmen sağlık hakkına erişiminde sıkıntıların giderek artmaktadır.
Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Ankara Şehir Hastanesi MH4, MH5 ve MH6 kuleleri
Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Atatürk Göğüs Hastalıkları Ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi (Sanatoryum)
Sağlık Bakanlığının ve il sağlık müdürlüklerinin bu konuda vatandaşları bilgilendirmesi ve sağlık hakkına erişimin önündeki engellerin kaldırılması talebimizdir.
Ankara Tabip Odası
Yönetim Kurulu