Basın Bülteni
10 Nisan 2020
Dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de gece gündüz demeden 24 saat kesintisiz ve zor şartlar altında sağlık hizmeti üretenler acil servis sağlık çalışanlarıdır. Ülkemizde 112 acil olarak isimlendirilen, ambulans şoföründen, paramedikine, sağlık memurundan, hekimine ve acil tıbbi teknisyenin de dahil olduğu sağlık çalışanları sürekli mobil hizmet vermektedir. Sağlık alanında yaşanan şiddetle en fazla karşı karşıya kalan, çalışma sürelerinin büyükçe bir kısmıda araç içinde, karayolunda seyir halinde geçirmelerinden ötürü kaza geçirme riskleri yüksek olan, çalışma süreleri içerisinde başka birinin hayatını kurtarabilmek için her semtte, her ortamda canla başla çalışan, sağlık ve yaşam hakları sürekli tehlike altında olan da yine bu grup sağlık emekçileridirler.
Covid 19 pandemisi tüm dünyayı etkilediği gibi ülkemizde de etkisini giderek artırmaktadır. Bu süreçte Covid-19 hastasıyla temas riski en yüksek grup olan sağlık çalışanları arasında 112 acil ekipleri de bulunmaktadırlar. Zaman zaman uzayan mesai sürelerinden ve olayın aciliyetinden ötürü kişisel koruma ekipmanları tamam olsa bile; dikkatleri dağılmakta, dirençler düşmekte ve bulaş oranı yükselmektedir. Kendileri, aileleri, hastaları ve toplum için ciddi bulaş kaynağı olma riski taşımaktadırlar.
5 Nisan 2020 tarihinden itibaren Ankara’da yüksek risk grubu olan sağlık çalışanlarına yönelik corona virüs tarama testi (PCR) uygulamasının başlatılmasını sevinçle karışlamıştık. Bu uygulamanın Covid-19 hastasına temas ihtimali en yüksek olan 112 acil servisi çalışanlarından başlatılmasını çok anlamlı bulmuştuk. Ancak Ankara’da 112 acilde çalışan sayıları yaklaşık 1200 civarında olan bu sağlık çalışanlarının 1/4’üne yapılan testlerin ilk verileri 7 Nisan’da il sağlık idarecilerine ulaşmaya başlamış. Test sonuçları belli olan ilk grup sağlık çalışanları arasındaki 9 kişinin PCR test sonuçlarının pozitif çıkması üzerine tarama testi uygulaması ne yazık ki durdurulmuştur. Bunu vahim ve akıl almaz bir durum olarak değerlendiriyoruz.
Bu sonuçlar Türkiye’de ilk resmî vaka açıklandığı günden itibaren sağlık meslek emek örgütlerinin ısrarla şeffaflık ve yaygın test konusundaki ısrarlarının haklılığının bir göstergesidir.
Pandemi sürecinde en ciddi risk altındaki grubun sağlık emekçileri olduğunu defalarca vurguladık. Şayet onları koruyamazsanız toplumu korumanızın mümkün olmayacağını da hatırlattık.
Sağlık çalışanları hasta olduklarında sağlıklı insan gücü kaybının yaşanacağını, bu durumun pandemiyle mücadeleyi sekteye uğratacağını ifade ettik. Toplumsal yarar açısında pandemi sürecini iyi yönetmenin, ancak epidemiyolojik veriler ışığında hareket etmekle mümkün olabileceğini söyledik/söylüyoruz. Ne yazık ki gelinen bu nokta söylediklerimizin göz ardı edildiğinin açık bir göstergesidir. Toplum yararı değil, politik çıkarlar düşünüldü ve düşünülmeye devam ediyor.
Sağlık Bakanlığı ve Ankara ili sağlık yöneticilerine soruyoruz;
1- Tarama testi uygulamasını 112 acil grubunda neden durdurdunuz?
2- Sizler için sağlık çalışanları ve toplum sağlığı mi? Yoksa istemediğiniz şekilde sonuçlar çıkınca istatistiki verilerinizin bozulacağı kaygısı mı önemli?
3- Amacınız sağlık çalışanlarının ve halkın sağlığını korumak mı, yoksa rakamsal verileri korumak mı?
4- Sağlık çalışanları içerisinde en yüksek temas ve bulaşma riski taşıyan; Covid-19 için en yüksek risk grubuna hizmet veren ( kronik, yaşlı, kalp krizi, inme ve trafik kazası gibi), 112 acil çalışanlarını bundan sonra nasıl koruyacaksınız?
5- Bu süreçte test edilmediği için Virüs taşıyıp taşımadığını bilemediğiniz, ancak gittiği her yere virüs bulaştırma riski bulunan 112 çalışanlarını acil sağlık yardımı taleplerine göndermeye devam edip virüsü kronik ve acil hastalara bulaştırarak ölümlere neden olacağınızın farkında mısınız?
6- Bu uygulamayı durdurma nedenlerinin en başında yetişmiş sağlık personelinin eksikliği olduğunu biliyoruz.
7- 21.03.2020 yaptığımız basın açıklamasında vurguladığımız gibi tekrar soruyoruz; Anayasanın iptal kararına rağmen, hukuki hiçbir dayanağı olmayan, antidemokratik uygulama olan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasından ne zaman vazgeçeceksiniz?
8- KHK ile ihraç ettiğiniz, haklarında kesinleşmiş hükmü olmayan 15 bin civarında sağlık emekçisini en çok ihtiyaç olan bu süreçte göreve başlatmak için neyi bekliyorsunuz?
9- Bu sonuçlara göre toplum sağlığı için risk ve virüsü her ortama taşıma ihtimali yüksek olan sağlık emekçilerine tarama testi uygulamasını yeniden başlatacak mısınız?
10- Şayet tarama testini yeniden başlatacaksanız, sizi başlama tarihini kamuoyuna deklare etmeye davet ediyoruz.
11- Eğer, yeniden tarama testi yapmayı düşünmüyorsanız bunun için mantıklı ve makul bir açıklamanız olacak mı?
ANKARA TABİP ODASI YÖNETİM KURULU