Son günlerde Ankara ve İstanbul’da uyuz vakalarında normalin dışında bir artış olduğu basın organlarında paylaşılırken Odamız da iletişime geçtiği çeşitli hastanelerde görev yapan dermatoloji uzmanlarından uyuz görülme sıklığının arttığını teyit etti.
Sağlık Bakanlığı vakaların salgın boyutuna ulaşıp ulaşmadığı konusunda bir açıklama yapmasa da, Türk Dermatoloji Derneği de bu yıl polikliniklere başvuran uyuz vakalarında artış olduğunu belirtti.
Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre, uyuz küresel olarak 200 milyondan fazla kişiyi etkiliyor. Özellikle tropikal bölgelerde yer alan gelişmekte olan ülkeler risk grubunda. Bu ülkelerdeki çocuklarda yaygınlık yüzde 5-10 arasında değişebiliyor.
Özellikle sosyo ekonomik koşulların düşük olduğu, toplu yaşanılan ortamlarda daha sık görülen uyuz; kişisel hijyen önlemleri ile yakından ilgilidir. Günümüzde giderek kötüleşen ekonomik koşulların kişileri çekirdek aileden daha geniş aile yapısına yönlendirmesi ve ortak yaşam alanlarında, ortak eşya kullanımındaki artışla birlikte (Yatak, çarşaf, çamaşır… ) tedaviye erişimdeki ekonomik zorluklar yanı sıra, DSÖ’nün de belirttiği gibi mültecilerin sağlıksız koşullarda barındığı kamplar ya da toplu yaşadıkları ortamlar da uyuzun yayılımına neden olabilmektedir. Özellikle bakım evleri, yurtlar, kışlalar gibi toplu yaşanan yerler bu enfeksiyon açısından risk altındadır.
Tedavide yapılan hatalar, ailede sadece kaşınan kişinin tedavi edilmesi kuluçka süresi bitiminde diğer aile bireylerinde de belirtilerin ortaya çıkmasına ve ektoparazitin pinpon topu gibi diğer bireylere bulaşmasına neden olmaktadır. Bu da vakalarda artış sebepleri arasında değerlendirilmektedir.
Tüm bu bilgiler ışığında Uyuz hakkında hazırlanan yazının aydınlatıcı olacağı inancındayız.
İyi çalışmalar dileriz.
Saygılarımızla,
DİKKAT UYUZ VAR!
UYUZ HASTALIĞI NEDİR?
Skabiyez, halk arasında "uyuz hastalığı" olarak bilinen "sarcoptes scabiei" isimli parazitin yol açtığı, şiddetli kaşıntılı bir deri hastalığıdır.
UYUZ NASIL BULAŞIR?
Uyuz böceği yaklaşık 0,5 mm. boyutlarında insan derisinde tüneller açarak bu tünellerde yaşamını sürdüren zorunlu bir ektoparazittir. Hayvanlardan kedi, köpek, at veya develerde de uyuz görülebilir; ancak bu hayvan uyuzu etkenleri insana geçse bile şiddetli bir enfestasyona neden olmaz ve normal şartlarda insan derisinde çoğalamayıp geçici bir hastalığa sebep olurlar bu nedenle uyuz hastalığının etkeni olan parazitin asıl olarak insandan insana bulaşı söz konudur ve insan vücudu dışında yaşam siklusunu sürdürmesi mümkün değildir.
Genellikle insandan insana 15-20 dk. süren deri teması ile bulaşabilir. En kolay bulaşma birlikte uyuma yoluyla olurken dans etme, tokalaşma, sarılma gibi temas yoluyla bulaş çok sınırlıdır.
Etken dış ortamda oda sıcaklığında en az 36 saat en uzun 7 gün canlı kalabilmekte olup etkenin bulunduğu giysilerin paylaşılması, yatak, çarşaf, yorgan gibi eşyaların ortak kullanımı bu süreler içinde bulaşa neden olabilir.
Hastalık kış ve bahar aylarında artış gösterirken; yurt-kışla gibi toplu yaşam alanları, aşırı kalabalık ortamlar, göç, kötü beslenme-kötü hijyen, evsizlik bulaşın artışına yardımcı olur.
UYUZUN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Uyuzun en sık ve en erken belirtisi kaşıntıdır. Kaşıntı geceleri ve sıcakla artar. El parmak araları, el bileğinin iç yüzü, koltuk altları, göbek çevresi-karın alt kısmı, kadınlarda meme uçları, erkeklerde genital bölge en sık tutulan alanlardır. Erişkin ve immün sistem problemi olmayan hastalarda sırt ve yüz tutulumu oldukça nadirdir.
Erişkin hastada en sık karşılaşılan lezyon extremitelerde kuruluk ve ekskoriye papüllerdir. Tünel ve silion tanıya diğer yardımcı diğer lezyonlardır, ancak sık görülmezler. Özellikle bebeklerde, immünsupresif hastalarda ve yaşlılarda belirtiler atipik olabilir. Bebeklerde el içi-ayak tabanı bölgesinde papül ve püstüller, immünsupresif hastalarda eritemli skuamlı plaklar veya nodüler lezyonlar görülebilir. Bu hastalarda sırt ve yüz tutulumu izlenebilir.
Dermoskop tanıya yardımcı bir gereç olup, arada kalınan olgularda dermatologlarca kullanılmak üzere hasta yönlendirilmelidir.
Belirtiler bulaştan 3-6 hafta sonra ortaya çıkar. Daha önce uyuz geçirmiş kişilerde ise bu süre 1-3 güne düşebilir.
UYUZUN TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Uyuz hastalığı tedavisinde ilk basamakta permetrin %5 losyon kullanılmaktadır. Son dönemde artan uyuz vakaları sonrası permetrine direnç gelişimi tartışılmaktadır ancak henüz kanıtlanmamıştır. Yine kükürtlü pomad karışımları (Wilkinson pomad) ve majistraller permetrine cevap alınamayan olgularda kullanılmaktadır.
Topikal tedavinin kullanım şekli çok önemlidir. Doğru kullanım için yapılacaklar;
1-) Evde bulunan tüm kişilere yetecek sayıda losyon reçete edilmelidir.
2-) Losyon tedavisi tüm ev halkı tarafından aynı gün uygulanmaya başlanmalıdır.
3-) Evdeki tüm bireyler gece boyundan aşağı tüm vücuda-genital bölge dahil olmak üzere-losyonu sürerek bir gece önceki kıyafeti ile önceki geceki yatakta uyumalıdır. (en az 8 saat)
4-) Sabah uyandıklarında üzerine giydikleri tüm kıyafetleri, iç çamaşırlarını, nevresim ve çarşafları bir plastik poşete koyup 4-5 gün kapalı tuttuktan sonra 60-90°C'de yıkanmalıdır.
5-) Sabah yine daha önceden yüksek ısıda yıkanıp ütülenmiş iç çamaşırı ve kıyafetler giyilecek ve yine ütülenmiş nevresim-çarşaflar serilmelidir.
6-) Bu işlemin aynısı 1 hafta sonra aynı şekilde uygulanmalıdır. 1 hafta 10 gün boyunca yüksek ısıda yıkanıp ütülenmeyen hiçbir kıyafet giyilmemelidir; uyunan alanlardaki çarşaf, yatak-koltuk örtüsü gibi eşyalar yine yüksek ısıda yıkanıp ütülenmelidir.
7-) Kaşıntının hafifletilmesi için antihistaminikler kullanılabilir. Uyuz tedavisi bitiminden sonra topikal steroidler önerilebilir; ancak tedavi esnasında önerilmemelidir.
8-) Evde yaşayan hayvanların tedavi edilmesine gerek yoktur.
Dirençli vakalarda oral ivermektin de kullanılabilir; ancak Türkiye'de bulunmadığından endikasyon dışı başvuru yapılarak yurtdışından temin edilmektedir.