Yıllardır “5 DAKİKADA SAĞLIK OLMAZ” ve “5 DAKİKADA HASTA MUAYENE EDİLEMEZ” derken, İstanbul’da bir eğitim araştırma hastanesinin MHRS sisteminde birkaç dakikalık aralıklarla peş peşe randevular verilmesi, sağlık sisteminin geldiği aşamayı gözler önüne serdi.

Dünya Bankası projesi olarak yürürlüğe konan Sağlıkta Dönüşüm Programı, hastaneleri işletmeye-hastaları müşteriye dönüştürürken, nitelikli sağlık hizmeti alma hakkını ve iyi hekimlik değerlerini yok sayarak sürdürülüyor. Son üç yıla ait hekime müracaat sayıları incelendiğinde popülist sağlık politikaları sonucunda ortaya çıkan kışkırtılmış sağlık talebi daha net görülüyor:
* 2020 yılında 600 milyon 261 bin 131!
* 2021 yılında 675 milyon 652 bin 190!
* 2022 yılında ise 854 milyon 328 bin 324!

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre bir hastaya ayrılması gereken asgari muayene süresi 20 dakika olmasına karşı, ülkemizde bu süre 5 dakika ve daha da altına çekiliyor. Birinci basamaktan ikinci ve üçüncü basamağa dek hekimlere günlük yaklaşık 100 hasta randevusu dayatılıyor.

Bu randevular, hekimin isteği ve bilgisi dışında MHRS sistemi üzerinden veriliyor ve hekimlere performans baskısıyla daha çok muayene ve işlem dayatması yapılarak mesleki özerkliğine müdahale ediliyor.

Hasta muayenesi için yeterli zaman tanımamak, hekim-hasta ilişkisini birkaç dakikaya sığdırmak etik ilkelerimiz açısından kabul edilemez. Bu tutumda ısrar ise, daha çok istifa, daha çok hekim göçü, daha çok hastalık ve daha çok şiddet ortamı hazırlayarak kamusal sağlık hizmetinin çökmesine neden olacaktır. Halk sağlığını ve sağlık çalışanlarının sağlığını tehdit eden bu uygulamalardan, sağlığın piyasalaştırılmasından vazgeçilmelidir.