ATO - HEKİMLERİN GÜCÜ

 
ATO » Haberler » 2023 Haberleri » ATO Bilgi Notu "Deprem Bölgesinde Tıp ve Uzmanlık Eğitimi"

Ekim 09 2023

ATO Bilgi Notu "Deprem Bölgesinde Tıp ve Uzmanlık Eğitimi"

9-10-2023, 16:27 Haberler / 2023 Haberleri 55

Binlerce insanımızı yitirdiğimiz, yüzbinlerce insanımızın yaralandığı, 6 ve 20 Şubat depremlerinin toplumun üzerindeki etkileri zamana yayıldı sönümlendi. Doğal afetlerde sorumluluğu olan kurumların üzerine düşeni yapmadığı/yapamadığı ortada iken üzerinden tam tamına altı ay geçmesine rağmen hiçbir yara sağaltılmadığı gibi depremde kaç kişi öldü, kaç yaralı var, kaç kişi kayıp, kaç bina hasarlı, afetin faturası nedir bunları bile bilmiyoruz. Bu büyük yıkımda ne yazık ki yıkılmaması gereken en azından daha dayanıklı olmasını beklediğimiz sağlık kurumları da ağır hasarlar aldı, sağlık çalışanlarının ve hastaların üzerine yıkıldı. Hayatını insan yaşamına adayan yüzün üzerinde meslektaşımızı ve sayısı beş yüze varan sağlık emekçisini kaybettik. Maalesef yaşamdan kopan hayatları sadece sayı ile ifade ettik. Depremzedeler olayın şokunu atlatmadan kayıplarının acısını dahi yaşayamadan; hayatta kalmak yaşamını sürdürebilmek için barınacak bir çadırın, temiz suyun tuvalet ve banyo gibi en temel insani ihtiyacın derdine düştüler. Her aşamada (1. basamak koruyucu sağlık hizmeti, diyaliz, psikososyal destek ve rehabilitasyon hizmetleri dahil) sağlık hizmetine ulaşamadılar. Türk Tabipleri Birliği ve tıpta uzmanlık derneklerinin raporlarında da belirtildiği gibi yıkılan 1., 2. ve 3. basamak sağlık kurumları kullanılamaz hale gelirken bölgede hekimler, sağlık çalışanları, tıp ve uzmanlık öğrencileri de ağır yaralar aldılar, maddi/manevi önemli ölçüde zarar gördüler. Buna rağmen kendileri de depremden etkilenmiş olan hekimler ve sağlık çalışanları alanda idiler, çalışmaya devam ettiler. Bölge dışından da çok sayıda sağlık görevlisi ve hekim canı gönülden, canları pahasına; sallantıların devam etmesi, güvenlik önlemlerinin olmaması, fizyolojik ihtiyaçların dahi karşılanmadığı ortamda meslektaşlarına ve insanlara yardım etmek için oradaydılar. Ettikleri yemin ve aldıkları eğitim başka türlü bir yaklaşıma izin vermezdi, zaten onlarda bu görevi hakkıyla yerine getirmenin çabası içine girdiler.

Aldıkları eğitim derken geniş bir coğrafyayı etkileyen depremde tıp eğitimi ve tıpta uzmanlık eğitimi verilen başlıca sekiz ilde (Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Şanlıurfa) mevcut durum neydi? Bundan sonra tıp eğitimi ve uzmanlık eğitim programları depremden öncesi gibi eğitimlerine devam edebilir mi? Ya da yaşanan bu büyük yıkıma ve zorlu koşullara rağmen eğitimin niteliği bozulmadan devam etmeli mi? Bu soruların cevabı bir yana soruların bile dillendirilmediği günler yaşadık.

TTB Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu “Deprem Bülteni”ne göre deprem öncesinde bu illerde 304 uzmanlık eğitimi programında 3.685 tıpta uzmanlık öğrencisinin eğitim aldığı belirtilmektedir. Deprem sonrasında; Hatay’daki Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi boşaltılırken, Kahramanmaraş’taki Sütçü İmam Üniversitesi ile Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi (Sağlık Bakanlığı ile ortak kullanımda olan Eğitim ve Araştırma) hastanelerinde hizmet ve eğitim büyük oranda sürdürülemez hale gelmiştir. Daha sonra yapılan tadilatlarla şu an çalışır durumdalar. Hatay MKÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi 100 yataklı sahra hastanesinde temel branşlarda sağlık hizmeti vermeye çalışmaktadır. Malatya Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi (EAH) faaliyetine hasarlı binada devam etmektedir. Diyarbakır Dicle Üniversitesi ve Diyarbakır Gazi Yaşargil EAH ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi Adana EAH’de sağlık hizmeti ve eğitim eski işleyişine dönmüşken Çukurova Üniversitesi iki bina hasarlı olarak saptanmış bunlar geçici olarak başka binalara taşınmışlardır. Bu illerde sağlık bakanlığının resmi sitesinden alınan bilgiye göre şu an ( PROGRAMLAR (saglik.gov.tr) 20 Temmuz 2023 güncellenme tarihli) eğitime devam eden 356 eğitim programı bulunmaktadır. Nisan TUS kadrolarının başvuru durumu belli değildir (Kadrolar açılmış ama başlayanların tam sayısı bilinmediği için). Tabloda deprem bölgesindeki üniversiteler, tıp öğrencileri / uzmanlık öğrencilerinin durumu ve aktif eğitim programlarının sayısı verilmiştir.

ATO Bilgi Notu "Deprem Bölgesinde Tıp ve Uzmanlık Eğitimi"


Deprem bölgesindeki 8 şehirde sadece sağlık kurumlarının kullanılamaz hale gelmesi değil, eğitim görevlilerinin kayıpları, yaşayan eğitim görevlilerinin ruhsal travma ya da insani yaşam koşullarının sağlanamaması nedeniyle başka illere göçler, ortaya çıkan iş göremezlik durumları, asistan hekimlerin ve tıp öğrencilerinin sağlıklı yaşam koşullarının ortadan kalkması, ihtiyacı olan kitap bilgisayar, tıbbi araç-gereçlerine ulaşamaması gibi pek çok sorun tıp eğitimi ve uzmanlık eğitiminin aksamasına yol açmıştır.

Bu süreçte Mustafa Kemal Üniversitesi, Sütçü İmam Üniversitesi, Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakülteleri ve İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Fakültesi’ndeki tıpta uzmanlık öğrencileri kurumlarında eğitimi sürdürmelerinin olanaksız olduğunu belirterek Tıpta Uzmanlık Kurulu’ndan “şartsız, kalıcı” geçiş hakkı talep etmişlerdir. 15.3.2023 tarihinde TUK bu talepler doğrultusunda ve kurumlarının uygun görmesi halinde eğitim verme yetkisi bulunan başka kurumlarda görevlendirilebileceğine karar vermiştir. Tıpta uzmanlık öğrencilerinin nakil hakkını kullanabilmesi için kurumunun onayının istenmesi önemli sorunlara yol açmıştır. Kurumların mevcut yerdeki sağlık hizmetini önceleyerek, hekimlerin barınma ve sağlıklı yaşam koşullarını sağlamadan ve onların eğitimindeki aksaklıkları - yetersizlikleri göz ardı ederek izinlerin engellemesi ya da sürelerin 3 ay ile sınırlı tutularak sadece dış rotasyonlar için görevlendirme yaptığı saptanmıştır.

Mezuniyet öncesi tıp fakültesi ve tıpta uzmanlık öğrencilerinin eğitimleri aksamamalı, bazı dallarda 5 yıla varan zorlu uzmanlık eğitiminde nitelikli ve bilimsel eğitim alma hakkı ellerinden alınmamalıdır. Bu talebin yasal boyutu;

“Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği” Madde 16 ve Madde 18’e göre; uzmanlık öğrencilerinin hak ve yükümlülüklerini düzenlendiği temel belirleyicinin TUK olduğu belirtilmiştir.

Bazı tıpta uzmanlık dernekleri deprem bölgesi için kendi çabaları ile bazı çözümler üretmişlerdir. Örneğin zarar gören bölgelere konteyner gönderildiği, rotasyonların hangi illerde yapılmasının uygun olduğu, sağlık hizmetinin aksamaması için dışardan rotasyon ile gönderilen hekimlerce sağlık hizmetinin ve polikliniklerin organize edilmesi gibi çözümler sunduğunu biliyoruz.

Sonuç ve öneriler;

Tıpta uzmanlık derneklerinin teker teker kendi alanlarına yönelik yaptıkları çalışmalar; TTB – UDEK’in yaptığı toplantı ve 15 Mart 2023 tarihinde alınan TUK kararlarında belirtildiği gibi alanda yapılan çalışmalara göre;

* Deprem bölgesindeki tıpta uzmanlık öğrencileri, tıp öğrencileri ve akademik personelin barınma, temiz su - gıdaya ulaşım sorunu ve güvenlik gibi temel gereksinimleri ön plandadır. Bu sorunlar çözülmeden nitelikli tıpta uzmanlık eğitimi ve tıp eğitiminin sağlanmasının mümkün olamayacağı,

*Depremin ağır yaşandığı illerde hem uzmanlık öğrencileri hem de öğretim üyeleri depremi doğrudan yaşamışlar, yakınlarını ve çalışma arkadaşlarını kaybetmişler, evlerinin ve çalıştığı yerlerin yıkıldıklarına ve çok ağır yaşantılara tanıklık etmiş çok ağır bir ruhsal yüke maruz kalmışlardır. Bu insanların bu yükle eğitim almalarının ve sağlık hizmeti sunmalarının zorluğu da göz önünde bulundurulmasının elzem olduğu,

*Üniversite binalarının yıkıldığı, ciddi hasar gördüğü hasta takibinin yapılamadığı, servislerin kapatıldığı, cerrahi branşlar için ameliyathane ve yoğun bakım ünitelerinin olmaması, gerekli tıbbi donanım, ekipmanın olmaması, ayrıca hastaların da benzer sosyoekonomik koşullar, çevresel, psikolojik ve insani temel ihtiyaçlara ulaşma sorunları nedeniyle başka şehirlere göç etmesi bu bölgelerde hasta sayısının ve portföyünün daralmasına neden olmuştur. Bu durumda tıpta uzmanlık eğitimi süresince Tıpta Uzmanlık Kurulu Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Sistemi (TUKMOS) tarafından belirlenen her bir tıpta uzmanlık eğitimi alanına özel sayıda ve çeşitlilikte hasta görülmesinin imkanının olmadığı,

*TUK kararları doğrultusunda depremden etkilenen bölgelerdeki çalışan tıpta uzmanlık öğrencilerinin barınma ve çalışma koşullarının olumsuzluğu göz önüne alınarak aileleri ile birlikte yaşayacakları ve uygun eğitim alacakları üniversitelere görevlendirilmelerine olanak sağlanmalıdır. Ayrıca Devlet Memurları Kanunu’nun 105. Maddesi’nde ve Sağlık Bakanlığı “Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği”nde beden ya da ruh sağlığı bozulması yanında, toplumsal sağlığın bozulması bağlamında kişinin yakınlarının ölümü, ailece bir felaket yaşamış olma gibi durumları görev yeri değişimi yönünden gerekçe olarak kabul edilmektedir. Buna rağmen tıpta uzmanlık öğrencilerinin nakil hakkını kullanabilmesi için kurumunun onayının istenmesi, bu illerde sağlık hizmeti sunumuna ihtiyaç duyulması nedeniyle kurumlardan izin çıkmadığı, bu yasal haklarının gözardı edildiği,

*Deprem bölgesindeki hastane binalarının güvenliği hala sağlanamamış, depreme dayanıklılık analizleri yapılmamış, sağlık hizmeti sunan eğitim görevlisi, tıp fakültesi ve tıpta uzmanlık öğrencilerinin barınma ihtiyaçları hala karşılanmamıştır. (Adana Çukurova Üniversitesinin 2 hasarlı binası hala boşaltılmamıştır.)

*TUK tarafından eğitim kliniklerine ziyaretler yapılmalı, ana bilim dallarının eğitim yeterlilikleri değerlendirilmeli, niteliğini kaybeden klinikler kapatılmalı, eğitim yeterliliği bulunmayan anabilim dallarında eğitime ara verilmeli ya da belli bir süre ile (bu süre en az 6 ay olmalı) başka bir eğitim kurumunda eğitimlerine devam edebilmelerinin koşulları sağlanmalıdır. Bu maksatla başka üniversitelerle karşılıklı anlaşmalar yapılabilir ya da uzmanlık dernekleri aracılığıyla uzmanlık öğrencilerinin nitelikli eğitim almaları için merkezi bir programlama ile rotasyonları sağlanabilir.

* Deprem bölgesinde asgari insani yaşam koşulları, güvenlikli barınma, temiz su ve gıdaya ulaşamama gibi sorunların halen giderilemediği merkezlerde tıp eğitimine ve uzmanlık eğitimine belli bir süre ara verilmelidir.

* Tıpta uzmanlık ve tıp öğrencilerinin kendi beyanları doğrultusunda başka merkezlere en az 6 ay olmak koşulu ile rotasyonlarının sağlanması, uzmanlık süresi, kıdem gözetilerek ve gidilecek yerlerin ihtiyacı ve koşulları da göz önünde bulundurularak TUK ve kendi alanında tıpta uzmanlık derneklerinin önerileri de alınarak merkezi bir planlama ile yapılmalıdır. (Böylece belli bir kıdemde yığılmalar önlenebilir, deneyime göre cerrahi pratikler yapmalarının önü açılabilir.)

Altı aydan kısa süre yapılan rotasyonlarda adaptasyon sorunu, taşınma- aileden ayrı kalma veya ailenin başka şehre kısa süreli taşınma zorluklarına neden olacağı için bu süre başlangıçtan itibaren uzun planlanmalıdır.

Gerekçesi ne olursa olsun tıp ve uzmanlık eğitiminde eksik ve yetersiz eğitim olamaz, yetkinliğe erişmeden mezun edilen hekimlerin yol açacağı bedeli çok ağır olur ve telafisi mümkün değildir. Bu nedenle yukarıda ana hatları ile saptanan sorunlar ve çözüm önerilerimiz dikkate alınmalı ileride yaşanacak olası sorunların önüne geçilmelidir.

Ankara Tabip Odası


Haber Resimleri:

Benzer Haberler

Sitede Arama Yapın

HEKİM POSTASI

İLETİŞİM

TELEFON VE FAX

  • Tel: +90 (312) 418 87 00
  • Fax: +90 (312) 418 77 94
© "Ankara Tabip Odası".Tüm Hakları Saklıdır.